Yaşadığınız hiçbir sorun kalıcı değil.

Bugün aşağıdaki metni paylaştık sosyal medya hesaplarımızda.
Aslında belki fazla yorum yapmaya geek yok bu çok değerli sözlere. Ama ben yine de biraz detaylandırmak istedim.

Şöyle bir geçmişe baktığınızda, iniş çıkışlı yaşadığınız anları düşündüğünüzde, o an'ın içindeyken belki de nasıl çıkılmaz ve dünyanın sonuymuş gibi hissettiniz. Hiç bitmeyecekmiş gibi, geçmeyecekmiş gibi. Sonra ne oldu? Hepsi anı oldu.

Yaşadığınız sıkıntılı anlar bakış açınıza, olaylara yüklediğiniz anlamlara göre kimizde bazı hasarlar bıraktı, bazı hastalıklar gibi..

Halbuki zihninizi ve sahip olduğunuz tüm özellikleri biliyor olarak, karşılaştığınız olayları kolaylıkla yönetebilir, sağlam ve çözümcül bir yaklaşım sergileyebilir ve yaşadığınız olumsuzlukları hasarsız ya da en az hasarla atlatabilirsiniz. Yeter ki kendinizi tanımaya istekli olun ve tanıyın.

Kalp Ritminiz Hep Sağlıkla Atsın.

Tuncay Vural.

https://www.facebook.com/BilincliRitmikYasam/photos/a.275360725821342.74464.142673035756779/1728531727170894/?type=3&theater

Anlamak mı, anlaşılmak mı?

Hep denir ya hani. “Eşim, sevgilim beni anlamıyor.” Ya da aile fertlerinden başka biri de olabilir. 

Anne, baba, evlat.. Karşı tarafa sorsanız o da aynı şeyi söylüyor “beni anlamıyor.”

Peki sizce taraflar bunu söylüyorsa bir gariplik yok mu? Yani her iki tarafta anlaşılmadığından yakınıyor ama birlik olup, anlaşılmak üzerine bir konuşma yapılamıyor. Çünkü gerçek niyet anlamak üzerine değil, anlaşılmak üzerine kurulu.

Buradaki temel sebep hep haklı çıkma çabasından kaynaklanıyor. Senin dediğin doğru, benim dediğim doğru. Kimse karşısındakini anlamak üzerine dinlemiyor. Güç savaşı gibi. Ben daha güçlüyüm, ben daha doğruyum, ben daha biliyorum.

Öncelikle samimiyetinizi kontrol etmelisiniz. Kendinizle ve ilişkide olduğunuz insanlarla samimi iletişimde misiniz? Kendinize dürüst müsünüz? Karşınızdaki kişiyle anlaşmak mı istiyorsunuz? Yoksa savaşmak mı? Birçok kişinin cevabı “tabii ki anlaşmak” olacaktır. O halde neden savaşıyorsunuz?

Lütfen kendinize 5dk ayırıp düşünün.. Ama bu kez şimdiye kadar olan düşünce şeklinizden farklı düşünmeye çalışın. Sadece kendinize odaklı düşünün. “o ya da onlar böyle yapıyorlar da o nedenle” gibi değil de “ben neden savaşıyorum” u düşünün. Ve anlamak üzere eyleme geçin.

Kalp ritminiz hep sağlıkla atsın! 😉💓

Sorunun ne olduğunu biliyor ama nasıl çözeceğinizi bilmiyorsanız..

Sorunun ne olduğunu biliyor ama nasıl çözeceğinizi bilemiyorsanız ya da adını koyamadığınız sıkıntılar yaşıyorsanız kendinizi gerçek anlamda tanımadığınıza emin olabilirsiniz. İhtiyacınız olan öncelikle kendini tanımak, bilgilenmek, hayatınızdaki amaç ve hedefleri belirleyip bu yönde düşünüp, yapmanız gerekenleri yaparak yaşamak.

İstediğiniz kadar başka başka yöntemleri deneyin siz sahip olduklarınızı, potansiyelinizi tanımıyorsanız, karakterinizi, kişiliğinizi, zihninizi, yeteneklerinizi, duygularınızı, ruhsal boyutunuzu, değerlerinizi tanımıyor ve nasıl çalıştıklarını bilmiyor ve dolayısıyla hayatınıza katamıyorsanız bir kısır döngü yaşarsınız.  Özelliklerinizi tanıdığınızda yaşam boyu karşılaştığınız ya da karşılaşacağınız sorunları çözmeyi de öğrenirsiniz.

Eskilerden gelen bir söz vardır bilirsiniz. Öğrenmenin yaşı yok. Evet gerçekten de yok.

Kaç yaşında olursanız olun, konumunuz, yaşam standartlarınız üst düzeyde olsa da kendini tanımayan bireyler kendilerini yaşlanmış ve mutsuz hissetmeye mahkumdur.

Çocuğunuzu yetiştirirken de lütfen onu önce hayata hazırlayın. Eğer biz gerçek anlamda kendimizi tanırsak o zaman hayata hazır oluruz. Sorunlarımıza karşı dik durabiliriz. Çözebiliriz. Buna inanın çünkü bu bir gerçek.

http://www.bilincliritmikyasam.com/UyelerimizinDusunceleri.aspx

Sorunun ne olduğunu biliyor ama çözemiyorsanız..

Sorunun ne olduğunu biliyor ama nasıl çözeceğinizi bilemiyorsanız ya da adını koyamadığınız sıkıntılar yaşıyorsanız kendinizi gerçek anlamda tanımadığınıza emin olabilirsiniz. İhtiyacınız olan öncelikle kendini tanımak, bilgilenmek, hayatınızdaki amaç ve hedefleri belirleyip bu yönde düşünüp, yapmanız gerekenleri yaparak yaşamak.

İstediğiniz kadar başka başka yöntemleri deneyin siz sahip olduklarınızı, potansiyelinizi tanımıyorsanız, karakterinizi, kişiliğinizi, zihninizi, yeteneklerinizi, duygularınızı, ruhsal boyutunuzu, değerlerinizi tanımıyor ve nasıl çalıştıklarını bilmiyor ve dolayısıyla hayatınıza katamıyorsanız bir kısır döngü yaşarsınız. Özelliklerinizi tanıdığınızda yaşam boyu karşılaştığınız ya da karşılaşacağınız sorunları çözmeyi de öğrenirsiniz.

Eskilerden gelen bir söz vardır bilirsiniz. Öğrenmenin yaşı yok. Evet gerçekten de yok.
Kaç yaşında olursanız olun, konumunuz, yaşam standartlarınız üst düzeyde olsa da kendini tanımayan bireyler kendilerini yaşlanmış ve mutsuz hissetmeye mahkumdur.

Çocuğunuzu yetiştirirken de lütfen onu önce hayata hazırlayın. Eğer biz gerçek anlamda kendimizi tanırsak o zaman hayata hazır oluruz. Sorunlarımıza karşı dik durabiliriz. Çözebiliriz. Buna inanın çünkü bu bir gerçek.

http://www.bilincliritmikyasam.com/UyelerimizinDusunceleri.aspx

Farkında mısınız?

Birçok insandan duyuyorum "Artık gazete okumak istemiyorum, haberleri izlemiyorum." diye. Şikayetler gün be gün artarak devam ediyor. 3. Sayfa haberleri dediğimiz haberler aldı başını gidiyor. 3. sayfa haberleri zaten 1.sayfa haberleri oldu artık.

Çalışma ve araştırmalar yaparken genelde dizilere de göz gezdiririm. Çünkü maalesef toplumu yönlendiriyorlar. Her daim şu anda da olduğu gibi kıran döken, eli silahlı, mafya dizileri vardı ama sanırım hiçbir dönemde bu kadar sadece ve sadece dizilerin olduğu programlar görmedik. Ben izlemeye değer sadece 5 program sayabildim; izleyiciyi düşünmeye sevk eden, bir şeyler öğrenmesine vesile olan...

Özetlersek; hafta içi sabahları “günaydın” diyerek kendimize, ailemize, topluma faydalı işlerin planını yaparak başlanması gereken güne ağlayan feryat edilen programlar ya da magazin programlarıyla başlıyoruz. Arkasından hemen gece yayınlanan dizi tekrarları. Sonra haberler... Cinayetler, kavgalar, kadın cinayetleri, zamlar, trafik kazaları, ülkeler arası savaş, üslup yoksunu siyasetçiler, intiharlar. Sonra tekrar diziler... Dizilerdeki konularda tabii ki gün boyunca izlediğimiz tüm konuların saniye saniye işlenişi. Bir ilavesi daha oluyor dizilerin. Sürekli herkes birbiri ardından bir komplo düzenleniyor, yalan söylüyor, tuzak kuruyor, oyun çeviriyor. Vee sonra yatma zamanı geldiğinde,  zihninizde bu düşüncelerle yatağa giriyorsunuz. Ve siz uyusanız da uyumayan size ait bir bilinçaltınız var.

Tüm bu kayıtları zihninizde evirip çeviriyor. Size tekrar tekrar yaşatıyor. Belki kabus görüyorsunuz. Sabah uyandığınızda ise bitkin, yorgun, dalgın, kaslarınız tutulmuş bir başlangıç yapmaya çalışıyorsunuz güne.  Ve bir türlü sebebini bilemiyorsunuz. "Ne bileyim bugün bir tuhaf uyandım, galiba solumdan kalktım, depresyondayım, mutsuzum, bugün hava kapalı o nedenle moralim bozuk..." gibi çoğaltabileceğimiz örnekler.
Sizce tüm bu yaşadıklarınıza değer mi?

Kısaca demek o ki; lütfen ama lütfen zihninizi tanıyın. Ve yaşamınızı sizi huzurlu edecek, yaşamdaki hedefinize ulaştıracak konularla tamamlayın. Kimse size huzuru altın tepside sunmayacak. Siz bulacaksınız onu. Bunun da yolu zihninizi tanımak ve doğru kullanmaktan geçiyor.
Sevgiler 😊

Uygulamalı Bilinçli Ritmik Yaşam Semineri

Merhabalar uzun bir aradan sonra. :)
Sizleri yeni bir uygulamamızla tanıştırmak için hazırlıklarımız tamamlandı. Birebir çalışmalar dışında özellikle seminer konusunda çok istek aldık. Aslında bu tür bir çalışmayı 4 günlük kamp şeklinde İstanbul dışında uyguluyorduk. Fakat gelemeyenler gönül koyanlar oluyordu :) Biz de siz gelemiyorsanız biz size geliriz dedik ve tarihimizi belirledik.

Öncelikle, ekteki soruları kendinize sormanızı ve tanıdık gelen düşünceleri işaretleminizi istiyorum. Ve lütfen samimiyetle cevaplayın ki neye ihtiyacınız olduğunu fark edebilesiniz.

Kendini gerçekten tanıyor musun? Zihnini, duygularını, düşüncelerini, karakterini ve daha birçok özelliğini? Cevabın "evet" ise, emin misin?

Çünkü aşağıdaki düşünceler sana hala tanıdık geliyorsa; kendini gerçek anlamda tanımıyorsun demektir.

4 günlük seminer süresince (30 Kasım-3 Aralık) kendini gerçekten tanıyacak ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını fark edeceksin.

Bu eğitim hakkında katılımcı yorumlarını www.bilincliritmikyasam.com/UyelerimizinDusunceleri.aspx adresinden okuyabilirsin.
 

Aşağıdaki düşünceler size tanıdık geliyorsa; *Artık sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam istiyorum.
*Genelde çözümü zor sorunlarla uğraşıyorum.
*Ben gerekenleri yaptığım halde bir şeyler hep yanlış gidiyor.
*Aldığım eğitimleri günlük hayatıma uygularken zorluk çekiyorum.
*Kararlar verirken zorlanıyorum.
*Kimse beni anlamıyor.
*Genelde mutlu olamıyorum.
*Motivasyon problemim var.
*İstediğim halde güne mutlu başlayamıyorum.
*Geçmişte yaşadığım sorunları unutamıyorum.
*Mutsuzluğumun nedenleri yaşadığım ve çalıştığım ortamlar ya da gündelik koşullar.

ÇÖZÜM: Bilinçli Ritmik Yaşam

Bilinçli Yaşam: İnsanın amaç, istek ve hedeflerini belirleyerek huzurlu, mutlu ve başarılı bir şekilde yaşamını sürdürmesidir.

Ritmik Yaşam: Doğanın ve insan yapısının dengesine uyarak zamanı en doğru şekilde kullanmaktır.

EĞİTMEN : Tuncay Vural
Bilinçli Ritmik Yaşam Merkezi kurucusu Tuncay Vural, patenti kendisine ait projeleriyle dünyada ilklere imza atmış bir eğitmendir. www.bilincliritmikyasam.com
ASİSTAN EĞİTMEN: Esra Savaş

*Seminer süresince çay ve kahve, tatlı-tuzlu ikramlar, mini sandviçler bulunacaktır. Ayrıca cumartesi ve pazar eğitimlerinde öğle ve akşam yemeği fiyata dahildir.

SEMİNER ÜCRETİ:
Peşin 2.000 TL
Kredi kartı tek çekim - 3 TAKSİT 2.145 TL
4 - 6 TAKSİT 2.225 TL
7 - 9 TAKSİT 2.310 TL (Sadece Bonus Kart için geçerlidir.)
• Katılımınızla ilgili 6 Kasıma kadar bilgi vermeniz gerekmektedir.
* Ön ödeme 500 TL dir. Kaydınızın geçerli olması için ön ödeme yapmanız gerekmektedir.
• Seminer bedelini nakit ya da kredi kartı ile ödeyebilirsiniz.
• Kredi kartına en fazla 9 taksit yapılabilmektedir. (Bonus kart)
• Seminer fiyatına KDV dahildir.

Kayıt için:
Buket Öncel 05073638063 – info@bilincliritmikyasam.com

Bil - Anla - Uygula

Bazen; 1 dakika içinde sonuca ulaşırız. Çaya şekeri at, karıştır, iç örneği gibi.
Bazen; Konuyu biliriz ama anlamak yıllarımızı alır. Anlayınca uygular, huzuru buluruz.
Bazen de; Biliriz ama ömür boyu anlamayız ve gideriz bu dünyadan.

Daima doğru sonuca ulaşmak isteyen her insanın öncelikle "ANLA" manın önemini çok iyi anlaması gerekiyor.

Kişiyi, olayı, durumu lütfen anlayalım.

Anlamaya çalıştım ama doğru mu anladım; Soralım..
İşte o zaman daha mutlu daha huzurlu bir yaşamın içinde olabiliriz.

Umarım anlatabilmişimdir. 😉

Kalp Ritmik Hep Sağlıkla Atsın.

Tuncay Vural
Bilinçli Ritmik Yaşam Uzmanı

Ne istiyorum? Ne yapıyorum?

Sade bir dille söylemek gerekirse her insan sağlıklı, mutlu, huzurlu ve refah bir yaşam istiyor.
Bu, insanın doğasında var. Fakat birçok insan bu hedeflerine ulaşmak için zihnini nasıl kullanması gerektiğini ne yazık ki bilmiyor. Bu da başka bir gerçek..

Bizi isteklerimize ulaştıran ya da uzaklaştıran tamamen zihnimizi nasıl kullandığımıza bağlı. Düşünce biçimimiz, hayata bakış açımız ve aldığımız kararlar zihnimizi nasıl kullandığımıza bağlı. Zihnin işleyişini ne kadar bilirseniz o kadar kullanabilirsiniz.  İnsan tanımadığı bir enstrümanı nasıl çok iyi bir şekilde seslendirebilir ki?

Bugün bir önerim var size. 😊
Sizi isteklerinize ulaştıracak birşeyler yapın.
Önce sizin için çok önemli olan 5 isteği sıralayın.
Sonra 1. isteğinizin ve sırayla diğerlerinin altına o isteklere ulaşmak için neler yapılması gerekiyor bunları yazın.
Bu isteklere ulaşmak için şu ana kadar neleri eksik bırakmışsınız onları da yazın. Ve eyleme geçin.
Her isteğinize teker teker ulaştığınızı göreceksiniz. Yeter ki isteğiniz ile ilgili gerekenleri yapın. Ertelemeden başlayın.

Bir insan birşeyi "gerçekten" istiyorsa onu gerçekleştirecek potansiyeli vardır. Birçok insan sadece isteyip gerekenleri yapmadığı için isteklerine ulaşamıyor.

Şimdi başlayın!. En önemli 5 isteğinii yazın..

Kalp ritminiz hep sağlıkla atsın!

Tuncay Vural

Gerçekten seviyor musun, yoksa.. ?

Bugün kendinizi izleyin. Çevrenizdeki size en yakın kişileri gerçekten seviyor musunuz? Yoksa sizin isteklerinizi yapar, konuşur ve davranırsa mı seviyorsunuz?

Gerçek sevgi nettir. İçinde öfke, nefret barındırmaz. Sevdiği insanı değiştirme çabasında olmadan onu olduğu gibi sevmektir. Onunla ilgilenir, onu bilerek üzmez, incitmez, bencillik asla yapamaz. Nasıl yapsın? İnsan gözüne zarar verebilir mi? Onu korur, kollar, tartışmaz, sohbet eder. Onunla geçen zamanın kıymetini bilir.

Sevenin amacı nettir. Sevdiğini daima mutlu etmek.. Bunun tam tersi de nettir. Kişi farkında olmasa da KOŞULLU SEVGİ..

Sevginiz koşullu ise derhal bu durumdan kurtulun. NASIL MI?

Alın sevdiğiniz kişiyi karşınıza. Ben seni koşulsuz sevmek istiyorum ama senden bir ricam var. Lütfen beni çok üzen ve inciten şu, şu, şu alışkanlıklarını bırak. Bırak ki senin de beni koşulsuz sevdiğini düşüneyim. 
Anlamadığını düşünürseniz tekrar anlatın.. (gülümseyerek) :)

Kalp Ritminiz Hep Sağlıkla Atsın!

Tuncay Vural

Çevrenizdekiler sizi anlıyor mu?

Anlıyorlarsa ne mutlu size. Anlamıyorlarsa, bu derhal çözülmesi gereken bir sorundur.

Çünkü anlaşılmadığını bilme düşüncesi insanın tüm yaşamını etkiler. Sürekli bir çaba içinde yaşarsınız. Mücadele edersiniz ama bir an gelir yorulursunuz. Anlayış bekler göremezsiniz. Sürekli artan mutsuzluk ve huzursuzluk yaşarsınız. İsteksizlik ve keyifsizlik sarar zihninizi ve tüm bedeninizi.

İşte bu gidişata dur demek için çözüm; Öncelikle kendinizi anlamalısınız. Ne istiyorsunuz? Bu isteğinizde samimi misiniz?
Sonra samimi, açık ve net şekilde konuşun.
Anlaşılmadınız mı?


Bu aşamada, siz anlaşılmadığınızı anlayın. Belki de yeterince ifade edemediniz duygu ve düşüncelerinizi.
Yılmayın, tekrar deneyin.

Yine olmadıysa;  o zaman mektup yazın. Siz yazarken kelimelerinizi daha anlaşılır ve özenle seçiyor olabilirsiniz. Ve karşı tarafta yazdıklarınızı tekrar tekrar okuma imkanı olur.

Bu şekilde de anlamıyorlarsa sizi, anlaşılma çabasını bırakın. Siz kendinizi anlayarak yaşam yolunuza devam edin. Hem de gülümseyerek. :)
Sağlıcakla kalın..

Kalp ritminiz hep sağlıkla atsın!

Tuncay Vural

Sınav yaklaşırken..

Hayata ilk merhaba dediğimiz andan itibaren, aldığımız eğitimin üzerimizdeki önemi tartışılmaz. Sağlam temeller üzerinde yetişmiş bir çocuk, fiziksel, ruhsal ve düşünsel anlamda sağlıklı yetişkinler demektir.

Yıllardır sınav kaygısı denen ve sadece sınav zamanları çok fazla duyduğumuz çalışmalar var biliyorsunuz.  Halbuki kaygı, korku, endişe sadece sınav zamanı ortaya çıkan bir durum değildir. Çocuğun zaten genel anlamda kaygıları, endişeleri vardır. Olumsuzlukları kökten çözmek, bunu yaparken de bireyi bilgilendirmek, zihnini, duygularını, karakterini, kısaca kendisini tanımasını sağlayıp hedefi doğrultusunda ne yapmak istediğini ortaya çıkartmak gerekir.

Bilinçli Ritmik Yaşam Programında, çocukların kendilerini tüm boyutlarıyla tanımasını, gerek karakter ve kişilik oluşum ve gelişimlerinde gerekse meslek seçimlerinde, düşünce ve davranış biçimleriyle bilinçli ve sorumluluk sahibi birer birey olmaları sağlanmaktadır. Aynı zamanda, yaşam boyu eğitimin önemini algılamalarına, kontrollü davranış ve düşünce biçimi geliştirmelerine yönelik çalışma yapılmaktadır.

Kalp ritminiz hep sağlıkla atsın!

Tuncay Vural
www.bilincliritmikyasam.com

Bu mecradan ilk merhaba :)

Orantısız bir tanışma şekli de olsa, bir gün ben de sizi tanıyacağımı umut ederek öncelikle şu anda mutlu ve huzurlu olmanızı tüm kalbimle diliyorum. :)

Bu sayfada benim hayata ve olaylara bakışım,düşüncelerim ve eğitimini vermiş olduğum ve patenti bana ait olan Bilinçli Ritmik Yaşam eğitimine yönelik bilgilere ulaşabileceksiniz.
Birgün karşılaşmak, bir kahve içerek sohbetleşmek dileğimle, – her şey gönlünüzce olsun demiyorum çünkü gönlünüzden sizin için iyi olmayanlar da geçebiliyor. –  O nedenle;  Kalp Ritminiz Hep Sağlıkla Atsın diyorum! :)

Öncelikle oluşturduğum BRY metodunun ne olduğunu, içeriğini biraz anlatmak istiyorum ki sonrasında yapacağım tespitler ya da yorumlara BRY penceresinden nasıl baktığımı anlatabileyim.

Bilinçli Ritmik Yaşam Nedir?

İçeriği itibariyle alternatifsiz bir eğitim seçeneği olan Bilinçli Ritmik Yaşam (BRY)  kişiye kısa sürede istediği yaşamı zamanını da iyi kullanarak elde etmesini sağlar. Gerçekleri göremeyen kişilerin yaşamı başkalarının elindedir. 

Öncelikle Bilinçli Yaşam, kişinin sahip olduğu potansiyeli tanıması ve doğru kullanmasına dair bir metot ve gerçeklere dayanan bir yaşam tarzıdır. Kişinin birçok özellikleri bulunmakta ve bunları doğru kullanabilmesi için kendini tanıması gerekmektedir. Hayat ise kurallardan oluşmakta ve kişinin bunları bilmesi, bu bilgiler doğrultusunda bir bakış açısı oluşturarak yaşamına devam etmesi zorunludur.

Bilinçli Ritmik Yaşam,  insan olarak sahip olduğumuz özellikleri nasıl kullanılacağımızın bilincine varmak ve kullanmaktır. Sağlıklı, huzurlu, mutlu, sevilen ve saygı duyulan, faydalı, refah ve insani özellikleri hissederek ve hissettirerek yaşamaktır. Bilinçli Ritmik Yaşam bir alanda değil, olması gereken tüm alanlarda başarılı olmanın bilincinde yaşamaktır. Hak ettiğinin bilincinde olan her insanın, hak ettiğini yaşamasıdır Bilinçli Ritmik Yaşam.

Yepyeni bir hayatın başlangıç noktası sadece yılbaşı ve doğum günleri değildir. Her günü bu duygu ve düşüncelerle yaşamaktır Bilinçli Ritmik Yaşam. Hepimiz bir hayatın içinde zaman geçiriyoruz, peki ama istediğimiz hayatı mı yaşıyoruz? Şu veya bu nedenle birçok kişi istediklerinin dışında bir hayat sürüyor ne yazık ki! İşte tam bu noktada bir konuda karar vermek gerekiyor. Bu hayata devam etmek mi? Yoksa yepyeni bir hayat mı? Eğer cevabınız evet ise; Bilinçli Ritmik Yaşama "Merhaba" vakti gelmiş demektir.

Bilinçli Ritmik Yaşam Eğitimi, yaşamın her alanında, bireylerin doğru kararlar alabilme yetisini güçlendirerek isteklerine ve hedeflerine sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir şekilde ulaşmasının yollarını bilinçli olarak tespit etmesini, iş yaşamında başarıyla yol alabilmesini, kendisi ve çevresiyle olumlu iletişimde olabilmesini, sosyal çevrelerde daha aktif olabilmesini, aile içi dengeleri başarıyla yönetebilmesini ve  kendisini daima geliştirebilmesinin yöntemlerini yaşamına katmasını sağlar. 

BRY, kişinin tüm boyutlarını bütünüyle tanır ve kendilerinde var olan fakat fark edemedikleri için kullanamadıkları potansiyellerini fark edip bu potansiyellerini artırır. Yaşamdaki hedeflerine, karakterlerine uygun olarak nasıl ulaşabileceklerini tespit eder. 

BRY, kişinin zamanını huzurlu şekilde hedeflerine yönelik çalışmalar yaparak kullanmasını, yaşadıkları küçük ya da büyük her sorunu, karakterlerine uygun şekilde nasıl çözebileceklerini tespit ederek, çözüm bilinciyle yaşamalarını sağlar. 

Özetle; Bilinçli Ritmik Yaşam Eğitimi alan bireyler, "Kişi, hak ettiği yaşamı seçme özgürlüğüne sahiptir" bilinciyle hareket eder, zamanı doğru kullanır ve dolayısıyla hedeflerine huzurla ulaşan başarılı birer birey olarak yaşamlarına devam ederler. 

Çalışmalarımızda kişiye yaşamakta olduğu ve yaşam boyu karşılaşabileceği sorunları, hayatın gerçeklerinden kopmadan karakter özelliklerini tanıyarak, kendi doğasının ve yaşamın doğal ritmine uyumlu olarak çözebilme ve doğru kararlar alabilme yetisi kazandırılmaktadır.

Peki siz ne durumdasınız?

Siz ne durumdasınız?. Aşağıdaki soruları kendinize sorun ve durumunuzun farkına varın lütfen. 

Yaşamda şu anda istediğim yerde miyim? İstediğim duyguları mı yaşıyorum? Yaşamıyorsam, sorun nerede? 

Birilerinin yüzünden, şu olaylardan ya da şu şartlardan dolayı diyorsanız; bilin ki sorunu çözmüyor daha da büyük hale getiriyorsunuz.. Ve böylece istemediğiniz koşullarda yaşamaya devam ediyorsunuz..

Gerçek çözüm; sadece size ait olan karakter özelliklerini tanımak ve onları doğru kullanmaya başlamaktır. 

Hak ettiğiniz hayatı yaşamak için lütfen bunu geciktirmeyin. Ve şu notu yazıp yanınıza alın. Huzurlu ve mutlu yaşamayı hak ediyorum. Bugünden itibaren bunun için ne gerekiyorsa onu yapacağım. 

Sizinle ne zaman tanışacağız bilmiyorum ama bir an önce mutlu ve huzurlu yaşamı hak ettiğinizin bilincine varmanızı diliyorum.  

Kalp ritminiz hep sağlıkla atsın!.. 

Saygı ve sevgilerimle, 

Tuncay Vural