15 Aralık 2017 Cuma

Yaşadığınız hiçbir sorun kalıcı değil.


Bugün aşağıdaki metni paylaştık sosyal medya hesaplarımızda.
Aslında belki fazla yorum yapmaya geek yok bu çok değerli sözlere. Ama ben yine de biraz detaylandırmak istedim.

Şöyle bir geçmişe baktığınızda, iniş çıkışlı yaşadığınız anları düşündüğünüzde, o an'ın içindeyken belki de nasıl çıkılmaz ve dünyanın sonuymuş gibi hissettiniz. Hiç bitmeyecekmiş gibi, geçmeyecekmiş gibi. Sonra ne oldu? Hepsi anı oldu.

Yaşadığınız sıkıntılı anlar bakış açınıza, olaylara yüklediğiniz anlamlara göre kimizde bazı hasarlar bıraktı, bazı hastalıklar gibi..

Halbuki zihninizi ve sahip olduğunuz tüm özellikleri biliyor olarak, karşılaştığınız olayları kolaylıkla yönetebilir, sağlam ve çözümcül bir yaklaşım sergileyebilir ve yaşadığınız olumsuzlukları hasarsız ya da en az hasarla atlatabilirsiniz. Yeter ki kendinizi tanımaya istekli olun ve tanıyın.

Kalp Ritminiz Hep Sağlıkla Atsın.

Tuncay Vural.

https://www.facebook.com/BilincliRitmikYasam/photos/a.275360725821342.74464.142673035756779/1728531727170894/?type=3&theater


22 Kasım 2017 Çarşamba

Anlamak mı, anlaşılmak mı?




Hep denir ya hani. “Eşim, sevgilim beni anlamıyor.” Ya da aile fertlerinden başka biri de olabilir. 
Anne, baba, evlat.. Karşı tarafa sorsanız o da aynı şeyi söylüyor “beni anlamıyor.”

Peki sizce taraflar bunu söylüyorsa bir gariplik yok mu? Yani her iki tarafta anlaşılmadığından yakınıyor ama birlik olup, anlaşılmak üzerine bir konuşma yapılamıyor. Çünkü gerçek niyet anlamak üzerine değil, anlaşılmak üzerine kurulu.

Buradaki temel sebep hep haklı çıkma çabasından kaynaklanıyor. Senin dediğin doğru, benim dediğim doğru. Kimse karşısındakini anlamak üzerine dinlemiyor. Güç savaşı gibi. Ben daha güçlüyüm, ben daha doğruyum, ben daha biliyorum.

Öncelikle samimiyetinizi kontrol etmelisiniz. Kendinizle ve ilişkide olduğunuz insanlarla samimi iletişimde misiniz? Kendinize dürüst müsünüz? Karşınızdaki kişiyle anlaşmak mı istiyorsunuz? Yoksa savaşmak mı? Birçok kişinin cevabı “tabii ki anlaşmak” olacaktır. O halde neden savaşıyorsunuz?

Lütfen kendinize 5dk ayırıp düşünün.. Ama bu kez şimdiye kadar olan düşünce şeklinizden farklı düşünmeye çalışın. Sadece kendinize odaklı düşünün. “o ya da onlar böyle yapıyorlar da o nedenle” gibi değil de “ben neden savaşıyorum” u düşünün. Ve anlamak üzere eyleme geçin.

Kalp ritminiz hep sağlıkla atsın! 😉💓

11 Kasım 2017 Cumartesi

Sorunun ne olduğunu biliyor ama nasıl çözeceğinizi bilmiyorsanız..

Sorunun ne olduğunu biliyor ama nasıl çözeceğinizi bilemiyorsanız ya da adını koyamadığınız sıkıntılar yaşıyorsanız kendinizi gerçek anlamda tanımadığınıza emin olabilirsiniz. İhtiyacınız olan öncelikle kendini tanımak, bilgilenmek, hayatınızdaki amaç ve hedefleri belirleyip bu yönde düşünüp, yapmanız gerekenleri yaparak yaşamak.

İstediğiniz kadar başka başka yöntemleri deneyin siz sahip olduklarınızı, potansiyelinizi tanımıyorsanız, karakterinizi, kişiliğinizi, zihninizi, yeteneklerinizi, duygularınızı, ruhsal boyutunuzu, değerlerinizi tanımıyor ve nasıl çalıştıklarını bilmiyor ve dolayısıyla hayatınıza katamıyorsanız bir kısır döngü yaşarsınız.  Özelliklerinizi tanıdığınızda yaşam boyu karşılaştığınız ya da karşılaşacağınız sorunları çözmeyi de öğrenirsiniz.

Eskilerden gelen bir söz vardır bilirsiniz. Öğrenmenin yaşı yok. Evet gerçekten de yok.

Kaç yaşında olursanız olun, konumunuz, yaşam standartlarınız üst düzeyde olsa da kendini tanımayan bireyler kendilerini yaşlanmış ve mutsuz hissetmeye mahkumdur.

Çocuğunuzu yetiştirirken de lütfen onu önce hayata hazırlayın. Eğer biz gerçek anlamda kendimizi tanırsak o zaman hayata hazır oluruz. Sorunlarımıza karşı dik durabiliriz. Çözebiliriz. Buna inanın çünkü bu bir gerçek.

http://www.bilincliritmikyasam.com/UyelerimizinDusunceleri.aspx

8 Kasım 2017 Çarşamba

Sorunun ne olduğunu biliyor ama çözemiyorsanız..



Sorunun ne olduğunu biliyor ama nasıl çözeceğinizi bilemiyorsanız ya da adını koyamadığınız sıkıntılar yaşıyorsanız kendinizi gerçek anlamda tanımadığınıza emin olabilirsiniz. İhtiyacınız olan öncelikle kendini tanımak, bilgilenmek, hayatınızdaki amaç ve hedefleri belirleyip bu yönde düşünüp, yapmanız gerekenleri yaparak yaşamak.

İstediğiniz kadar başka başka yöntemleri deneyin siz sahip olduklarınızı, potansiyelinizi tanımıyorsanız, karakterinizi, kişiliğinizi, zihninizi, yeteneklerinizi, duygularınızı, ruhsal boyutunuzu, değerlerinizi tanımıyor ve nasıl çalıştıklarını bilmiyor ve dolayısıyla hayatınıza katamıyorsanız bir kısır döngü yaşarsınız. Özelliklerinizi tanıdığınızda yaşam boyu karşılaştığınız ya da karşılaşacağınız sorunları çözmeyi de öğrenirsiniz.

Eskilerden gelen bir söz vardır bilirsiniz. Öğrenmenin yaşı yok. Evet gerçekten de yok.
Kaç yaşında olursanız olun, konumunuz, yaşam standartlarınız üst düzeyde olsa da kendini tanımayan bireyler kendilerini yaşlanmış ve mutsuz hissetmeye mahkumdur.

Çocuğunuzu yetiştirirken de lütfen onu önce hayata hazırlayın. Eğer biz gerçek anlamda kendimizi tanırsak o zaman hayata hazır oluruz. Sorunlarımıza karşı dik durabiliriz. Çözebiliriz. Buna inanın çünkü bu bir gerçek.

http://www.bilincliritmikyasam.com/UyelerimizinDusunceleri.aspx

2 Kasım 2017 Perşembe

Farkında mısınız?

Birçok insandan duyuyorum "Artık gazete okumak istemiyorum, haberleri izlemiyorum." diye. Şikayetler gün be gün artarak devam ediyor. 3. Sayfa haberleri dediğimiz haberler aldı başını gidiyor. 3. sayfa haberleri zaten 1.sayfa haberleri oldu artık.

Çalışma ve araştırmalar yaparken genelde dizilere de göz gezdiririm. Çünkü maalesef toplumu yönlendiriyorlar. Her daim şu anda da olduğu gibi kıran döken, eli silahlı, mafya dizileri vardı ama sanırım hiçbir dönemde bu kadar sadece ve sadece dizilerin olduğu programlar görmedik. Ben izlemeye değer sadece 5 program sayabildim; izleyiciyi düşünmeye sevk eden, bir şeyler öğrenmesine vesile olan...

Özetlersek; hafta içi sabahları “günaydın” diyerek kendimize, ailemize, topluma faydalı işlerin planını yaparak başlanması gereken güne ağlayan feryat edilen programlar ya da magazin programlarıyla başlıyoruz. Arkasından hemen gece yayınlanan dizi tekrarları. Sonra haberler... Cinayetler, kavgalar, kadın cinayetleri, zamlar, trafik kazaları, ülkeler arası savaş, üslup yoksunu siyasetçiler, intiharlar. Sonra tekrar diziler... Dizilerdeki konularda tabii ki gün boyunca izlediğimiz tüm konuların saniye saniye işlenişi. Bir ilavesi daha oluyor dizilerin. Sürekli herkes birbiri ardından bir komplo düzenleniyor, yalan söylüyor, tuzak kuruyor, oyun çeviriyor. Vee sonra yatma zamanı geldiğinde,  zihninizde bu düşüncelerle yatağa giriyorsunuz. Ve siz uyusanız da uyumayan size ait bir bilinçaltınız var.

Tüm bu kayıtları zihninizde evirip çeviriyor. Size tekrar tekrar yaşatıyor. Belki kabus görüyorsunuz. Sabah uyandığınızda ise bitkin, yorgun, dalgın, kaslarınız tutulmuş bir başlangıç yapmaya çalışıyorsunuz güne.  Ve bir türlü sebebini bilemiyorsunuz. "Ne bileyim bugün bir tuhaf uyandım, galiba solumdan kalktım, depresyondayım, mutsuzum, bugün hava kapalı o nedenle moralim bozuk..." gibi çoğaltabileceğimiz örnekler.
Sizce tüm bu yaşadıklarınıza değer mi?

Kısaca demek o ki; lütfen ama lütfen zihninizi tanıyın. Ve yaşamınızı sizi huzurlu edecek, yaşamdaki hedefinize ulaştıracak konularla tamamlayın. Kimse size huzuru altın tepside sunmayacak. Siz bulacaksınız onu. Bunun da yolu zihninizi tanımak ve doğru kullanmaktan geçiyor.
Sevgiler 😊

1 Kasım 2017 Çarşamba

Uygulamalı Bilinçli Ritmik Yaşam Semineri

Merhabalar uzun bir aradan sonra. :)
Sizleri yeni bir uygulamamızla tanıştırmak için hazırlıklarımız tamamlandı. Birebir çalışmalar dışında özellikle seminer konusunda çok istek aldık. Aslında bu tür bir çalışmayı 4 günlük kamp şeklinde İstanbul dışında uyguluyorduk. Fakat gelemeyenler gönül koyanlar oluyordu :) Biz de siz gelemiyorsanız biz size geliriz dedik ve tarihimizi belirledik.

Öncelikle, ekteki soruları kendinize sormanızı ve tanıdık gelen düşünceleri işaretleminizi istiyorum. Ve lütfen samimiyetle cevaplayın ki neye ihtiyacınız olduğunu fark edebilesiniz.

Kendini gerçekten tanıyor musun? Zihnini, duygularını, düşüncelerini, karakterini ve daha birçok özelliğini? Cevabın "evet" ise, emin misin?

Çünkü aşağıdaki düşünceler sana hala tanıdık geliyorsa; kendini gerçek anlamda tanımıyorsun demektir.

4 günlük seminer süresince (30 Kasım-3 Aralık) kendini gerçekten tanıyacak ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını fark edeceksin.

Bu eğitim hakkında katılımcı yorumlarını www.bilincliritmikyasam.com/UyelerimizinDusunceleri.aspx adresinden okuyabilirsin.
 
Aşağıdaki düşünceler size tanıdık geliyorsa; *Artık sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam istiyorum.
*Genelde çözümü zor sorunlarla uğraşıyorum.
*Ben gerekenleri yaptığım halde bir şeyler hep yanlış gidiyor.
*Aldığım eğitimleri günlük hayatıma uygularken zorluk çekiyorum.
*Kararlar verirken zorlanıyorum.
*Kimse beni anlamıyor.
*Genelde mutlu olamıyorum.
*Motivasyon problemim var.
*İstediğim halde güne mutlu başlayamıyorum.
*Geçmişte yaşadığım sorunları unutamıyorum.
*Mutsuzluğumun nedenleri yaşadığım ve çalıştığım ortamlar ya da gündelik koşullar.

ÇÖZÜM: Bilinçli Ritmik Yaşam

Bilinçli Yaşam: İnsanın amaç, istek ve hedeflerini belirleyerek huzurlu, mutlu ve başarılı bir şekilde yaşamını sürdürmesidir.

Ritmik Yaşam: Doğanın ve insan yapısının dengesine uyarak zamanı en doğru şekilde kullanmaktır.

EĞİTMEN : Tuncay Vural
Bilinçli Ritmik Yaşam Merkezi kurucusu Tuncay Vural, patenti kendisine ait projeleriyle dünyada ilklere imza atmış bir eğitmendir. www.bilincliritmikyasam.com
ASİSTAN EĞİTMEN: Esra Savaş

*Seminer süresince çay ve kahve, tatlı-tuzlu ikramlar, mini sandviçler bulunacaktır. Ayrıca cumartesi ve pazar eğitimlerinde öğle ve akşam yemeği fiyata dahildir.

SEMİNER ÜCRETİ:
Peşin 2.000 TL
Kredi kartı tek çekim - 3 TAKSİT 2.145 TL
4 - 6 TAKSİT 2.225 TL
7 - 9 TAKSİT 2.310 TL (Sadece Bonus Kart için geçerlidir.)
• Katılımınızla ilgili 6 Kasıma kadar bilgi vermeniz gerekmektedir.
* Ön ödeme 500 TL dir. Kaydınızın geçerli olması için ön ödeme yapmanız gerekmektedir.
• Seminer bedelini nakit ya da kredi kartı ile ödeyebilirsiniz.
• Kredi kartına en fazla 9 taksit yapılabilmektedir. (Bonus kart)
• Seminer fiyatına KDV dahildir.

Kayıt için:
Buket Öncel 05073638063 – info@bilincliritmikyasam.com

8 Mayıs 2017 Pazartesi

Bil - Anla - Uygula

Bazen; 1 dakika içinde sonuca ulaşırız. Çaya şekeri at, karıştır, iç örneği gibi.
Bazen; Konuyu biliriz ama anlamak yıllarımızı alır. Anlayınca uygular, huzuru buluruz.
Bazen de; Biliriz ama ömür boyu anlamayız ve gideriz bu dünyadan.

Daima doğru sonuca ulaşmak isteyen her insanın öncelikle "ANLA" manın önemini çok iyi anlaması gerekiyor.
Kişiyi, olayı, durumu lütfen anlayalım.

Anlamaya çalıştım ama doğru mu anladım; Soralım..
İşte o zaman daha mutlu daha huzurlu bir yaşamın içinde olabiliriz.

Umarım anlatabilmişimdir. 😉

Kalp Ritmik Hep Sağlıkla Atsın.

Tuncay Vural
Bilinçli Ritmik Yaşam Uzmanı